Wednesday, August 3, 2011

Sabah,Ogle, Ikindi

Dun itibari ile uzuuun bir seyahati daha bitirdim- seyahatin hic bitmedigini bilerek boyle bir cumle kurmak zor!

Sabah namazini Istanbul, ogleyi London, Ikindiyi de Atlanta'da kilmak nasib oldu. Dua edelim, her an secde halinde/suurunda olmak icin..

Dunya'nin mahiyetini kavramak icin seyyahligimin farkinda olmam lazim. Seyahat halinde oldugunu bilen kisidir, Yolcu Bekleme Salonunun ne manaya gledigini..

Tuesday, July 19, 2011

"Leylaya olan ihtiyac Laylanin varliginin delilidir." (Arkadasimdan mektuplar)

Bir zaman genc bir adam cok guzel bir hasna gorur. Kazaen gozgoze gelirler ve o anda oyle bir duygu yogunlugu yasarki avuclarinin ici terler,kalbi gum gum atmaya baslar,eli ayagina dolanir.Hemen,kendine uygun buldugu bir koseye gecer ve oturur.Artik duygulari ve hayalleri kontrolden cikmistir.Suursuz bir sekilde hayallere dalar...
Biraz zaman sonra...
Kendini sorgulamaya baslar, "buda neyin nesi yahu!?"
"Hicbir kastim olmadan,neden bu hali yasiyorum ki?"
"Bu duygularim bana ne anlatmak istiyor?"

Hikayedeki genc biraz kendine gelir gibi olur,kafasini ellerinin arasina alir ve dusunur...

"Hemen simdi o guzele sahip olmak istiyorum,fakat biraz dusununce birsey farkettim.Bu derece kuvvetli duygularima karsi,bu anlik lezzetler kafi gelmeyecek. Onunla karsilasmanin zevkini yasarken, bu guzelligin zeval bulacagini bilmek elem veriyor.E o zaman,bu duygularima karsilik yoksa niye bende boyle duygular varki!Ben nasil kendimi teskin edecegim?
Bana bu duygulari veren ne anlatmak istiyor?
Ne anlamaliyim ben bundan?"
***

Herkesin hayalinde bir tip vardir. Nerelerden toparlanir bu hayal bilinmez. Bir zafiyet, bir takdir, bir imaj bizde yerlesiyor. Sonra bu duygu, benzeri bir kisi ile karsilasinca, ve de MUKABELE GORUNCE, temsildeki genc asik olduguna ulastigini zannediveriyor. Hic mi hakikati yok? Var, beklentilerine cevap buldu.

Hani, bir hak asigi, bir sari cicek gorunce "Gordum Onu! - Allah'i kastediyor -" diye bagiriverirmis ya. Onun gibi bir sey.

Biliyorsunuz, mecazi asklar, hakiki aska yonelmek icin verilmistir. Ama bu hicbir zaman genel anlasildigi sekliyle Leyla vu Mecnun hikayesine donusmemeli. Aslinda bu hikayeler hep mecazidir. Mecnun hicbir zaman Leyla'ya ulasamaz. Ulasmasi da mumkun degildir. Ama Leyla'ya olan "IHTIYAC", Leyla'nin varliginin DELILIDIR. Ne guzel, Leyla var olmasaydi bu duygu var olmazdi. Bu duyguyu yasayan biziz. Bu dunyada bizzat tecrube ediyoruz. Leyla'yi ise asla! Varligindan emin olmak ayridir, varligina ulasmak ayridir. Varligindan emin oldugumuz icin varligina IMAN ederiz. Varligina iman edenler, o duygulari verenin, o duygulari vermekteki maksadina uygun olarak kullanip varligindan emin olmanin fitri ahengini yasarlar. Bu bir "wishful thinking" dir diyenler ve dolayisiyla Leyla falan yok, isine bak, dunyada tatmin yollarindan faydalanabildigin kadar faydalan, olunce hersey bitmis olacak diyenler, kendilerini bu dunyada harcayip da VA'D-I ILAHIyi gormek istemeyenler, duygularini nasil gelistirdiyseler o sekilde hasrolunacaklar.

Universiteden mezun olunca, artik hayat falan yok diyenler, kendilerini derse, odev yapmaya degil de siniftaki kizlari ayarlamaya calisirlar. Ne guzel firsat varken kullanalim diyenler, universitenin sonunda bir belge alirlar, herkes gibi. Bu belgenin uzerinde "FAILED" yazar. Univeristedeki donemleri bitince, gercek hayata girerler, ama gercek hayatta herkes onlara belgeni getir der, O da getirir. "FAILED"i gorenler, gec buradan, derler.

Kur'an'in ahiret tasvirleri bu izahlarla dolu. Biz burada universitede egitim goruyoruz. Duygularimizin herbiri bir CLASS. Odevlerimiz, o duygular bize bir haber getirdiginde INKAR ETMEYINIZ. Dinleyiniz, ne diyor? Bizi HAYATA hazirliyor. "Size hatirlatici gelmedi mi?" diye soracak zebani melekleri. "Geldi ama biz onu inkar ettik" diyecekler. "Keske onlari dinleseydik" diyecekler, sayfalar acildiginda, diplomalar sergilendiginde.

Ne guzel, bu temsildeki arkadas sinifa girmis, hocayi dinlerken hocanin anlatmak istedigi seyi bizzat tecrube ederek anlayivermis.

Leyla'nin varligini goruvermis duygularinda. Gercekten Leyla'yi bulanlar, Ona teslim olanlar, o duygularin gercek sahibine, guzel bir haber gondererek laboratuvar gosterisi yaptigi icin, mutesekkir olurlar. Laboratuvarda kendilerini bir dokunmak, bir yudum ile kaybetmezler. Onun varligina "iman" ederler. Kaynagina ulastirildiginda artik, o "iman" egitiminin sonucu olan "Honor Degree" ile universiteden mezun olmus bir kisi olarak hayata devam ederler. Artik egitiminin sonucunu bizzat tecrube ile yasar: (CENNET!).

Ya bu dunyada ne yapacagiz? O duygunun sahibi adina, Onu taniyarak, acikmis bir kisinin nimeti, nimeti veren adina yiyerek, tanima islemini devam ettirdigi gibi, Leyla'yi da Onun adina beraberligini isteyebilir. Nikah: Onun adina birlikte egitime davettir. Universiteye birlikte gidip hocayi dinlemek ve "Honor Degree"yi birlikte almak neden olmasin? Hep beraber talebeleriz.

Gunesin isigini yansitan aynalar, suurlu olarak birlikte gunesin isigini yansitmalarinda bir mahzur mu var? Yeter ki, yansittiklari isigin kendilerinden olmadiginin bilincinde olsunlar. O bilince sahip olunacaksa, Allah adina ver, Allah adina al, Allah adina vermeyenden alma!

Rabbimizin rahmeti sizinle birlikte olsun.